İzlemeden aşık olmayın: In The Mood For Love

Ünlü yönetmen Wong Kar-Wai'nin elinden çıkan bir aşk efsanesi… Onu diğer aşk filmlerinden ayıran en önemli özelliği, büyülü sinematografisi. Bununla beraber sahne geçişleri ve iki aşığın birbirine değmeden ama birbirlerini düşleyerek geçirdikleri anların toplamını barındırması. İşte izlemeden aşık olmamanız gereken, In The Mood For Love (Aşk Zamanı) filmi…

Gülsena Afra Ersan

ABONE OL

In The Mood For Love, 2000 yılında vizyona girdi. 2000'li yılların en iyi aşk filmleri arasında gösterilen film, hem Cannes'da hem Asya'da birçok ödülü silip süpürdü. Hikayesi, kavuşamayan iki aşığın git gide daha da uzaklaşmasını konu edinen film, 60lı yıllarda geçiyor.

Film, birbirine dokunmadan geçen ama ruhları birbirinden hiç ayrılmayan Bay Chow ve Bayan Chan'ın Hong Kong'ta geçen serüvenini ele alıyor. Nostalji ve melankolinin temelleri üzerine inşa edilen filmde, zaman ve mekan insana tam bir mesafe duygusu veriyor. Bu mesafe duygusu, zaman ve mekan dekoru üzerinden en çok da adam ve kadın arasında hissediliyor. Birlikte yemek yiyen, sokakta denk gelen, ama bir türlü kavuşamayan iki aşık...

"Huzursuz bir anda kadın erkeğin yakınlaşmasını sağlamak için başını önüne eğmişti ama erkek yapamadı. Çaresizlikten kadın döndü ve uzaklaştı" cümleleriyle açılan filmde, kader bu ki, Bay Chow ve Bayan Chan yan yana odalar kiralıyorlar. Bu denk geliş daha da ileri gidiyor, eşlerinin kendilerini aldattıklarını öğrenmeleriyle olaylar daha da ilginç bir yere doğru evriliyor...

Filmi diğer aşk filmlerinden farklı kılan en bariz niteliği, sinematografisi ve görselliği demiştik. Wong Kar-Wai, özellikle kadın ve adamın bir arada olduğu sahneleri slow motion tekniğiyle çekiyor. Yine sahnelerdeki renk aralıkları, Bay Chow ve Bayan Chan'ın bir araya geldiklerinde kırmızı ve sarı tonların baskınlığı, hem aşkın hem de nostalji duygusunun seyirciye geçmesinde hayli etkili oluyor.

Wong Kar-Wai'nin aynı zamanda senaristi de olduğu film, aşkı melodramatik bir biçimde mercek altına alıyor. Wong Kar-Wai, zaman açısından da hikayeyi 60'lara doğru götürerek, zaten kavuşamayan kadın ve erkeğin duygularına, hafızanın gözlerinden bakıyor. Filmin sonuna doğru artık iyice ayrılan ve uzaklıkları kesinleşen iki insanın arasında, adeta dokunamamanın metafiziği oturuyor.

Bay Chow'un bir tapınağın çatlağına yarasını üflemesinin ardından, siyah bir ekranda 'O kaybolan yılları hatırladı. Sanki tozlu bir pencereden bakar gibi, geçmiş görebildiği, ama dokunamadığı bir şeydi. Ve gördüğü her şey bulanık ve belirsizdi' sözlerinin belirmesiyle, hikaye son buluyor. Hiç yaşanmamış olmasına rağmen çok eski bir aşk ama bu yüzden sonsuz bir aşk.

Wong Kar-Wai'nin Aşk Zamanı'nı izlerseniz, aşkı daha çok seveceksiniz.