Persona neden bu kadar kült oldu?

Yayın Tarihi: 06 Temmuz 2024 Cumartesi 14:31:00

Güncelleme Tarihi: 06 Temmuz 2024 Cumartesi 14:31:00

O, sinema tarihinin en önemli filmlerinden biri oldu. Birçok yönetmen, ondan ilham aldı. Birçok sinemasever, sahneleri hafızasına kazıdı. Sizce Persona, neden bu kadar kült bir film haline geldi? Gelin birlikte bakalım.

Gülsena Afra Ersan

ABONE OL

Persona, sinema tarihinin en önemli işlerinden biri olarak kabul ediliyor. Önce filmin adıyla başlayalım. 'Persona' kelimesi, person-kişi ve personality-kişilik sözcüklerinden oluşuyor, Latincede 'maske, maskeleme' anlamına geliyor. Bu kelime aynı zamanda, Antik Yunan'da oyuncuların tiyatro yaparken taktığı maske anlamına da geliyor. Jung da bu kavramı, Antik Yunan'dan hareketle, insanın içinde olduğu dünyaya karşı, kendisi olmayan bir karakterin maskesini kullanması olarak kullanıyor. Antik Yunan'da geçen ve Jung'un literatüründe de altı çizilen maske, günümüzde nasıl bir imgeyi çağrıştırıyor peki?

Jung'taki tanımından bahsedersek maske, bireyin gerçek olduğuna inandığı bir sahte kişilik. Bireyin bir de iç gerçekliği var. Toplumsal rollerimiz bakımından en rol yapmadığımız, 'maskesiz' olduğumuz dönemse, bebekliğimiz.

Adının ne anlama geldiğini konuştuktan sonra, filmin kendisinden bahsedebiliriz. Persona'nın yönetmeni de senaristi de Bergman. Filmin anlatı dili oldukça muğlak olsa da, simgesel dilini açtıkça belli bir fikre kavuşabiliyoruz.

Filmdeki karakter Elisabeth de, susarak ve bir daha konuşmayarak, bir noktada 'persona'sını reddederek, adeta toplumsal rollere meydan okuyor. Bunu bir tiyatrocu olarak yapması ise daha da dikkat çekiyor.

Hikaye, Liv Ullman'ın canlandırdığı Elisabeth Vogler adlı tiyatro oyuncusunun, rol aldığı oyun sırasında bir anda susarak bir daha konuşmaması üzerine hastaneye kaldırılmasıyla başlıyor. Herhangi bir tedaviye cevap vermeyen Elisabeth, doktoru tarafından, hastane hemşirelerinden olan ve Bibi Andersson canlandırdığı Alma ile kendi yazlığına tatil yapmaya gönderiliyor.

Film boyunca tiyatro oyuncusu ve hemşirenin diyalogları, yüzleşmeleri ve ilişkileri oldukça felsefi ve simgesel bir dille ele alınıyor.

Persona'nın neden bu kadar kült olduğu sorusunun cevabı, toplumsal rollere, sahip olduğumuz maskelere meydan okumasıyla alakalı. Kült, çünkü sinema klişelerine ve rollerimizle ilişkimizi ileri düzeyde irdeleyen bir film. Klasik anlatının kurallarından da yararlanan fakat içeriği, anlatı dili ve senaryosuyla klişeleri de tersyüz eden Bergman, psikanalizden kültür sanat alanında üretim yapanlara kadar, hala referans verilen bir sanat eseri ortaya koyuyor.