Fatih Sultan Mehmet'in mezarı neden açıldı?

29.05.2024 11:43:00

Son Güncelleme
Fatih Sultan Mehmed'in mezarının 2. Abdülhamid döneminde halkın gördüğü bir rüya üzerine açıldığını biliyor muydunuz?

İstanbul'da 1800'lerin sonunda Nisan ayında her zamankinden fazla yağmur yağar. Ve Fatih semti sular altında kalır.

Semtte yaşayan birçok kişi bu günlerde aynı rüyayı görür ve birbirlerine anlatır.

Fatih Sultan Mehmed rüyalarına girmiş, 'Boğuluyorum, beni kurtarın' demiştir.

Murat Bardakçı'nın aktardığı bilgiye göre; O dönem tahtta olan Sultan 2. Abdülhamid, söylentilerden haberdar olur ve durumu ciddiye alır.

Güvendiği 2 paşayı konuyu araştırmaları için görevlendirir.

Türbeye giderek mezarı açıp kontrol edecek, halkın gördüğü rüyanın doğru olup olmadığını araştıracak ve saraya dönüp rapor vereceklerdir.

Hükümdar, onları göndermeden önce göreceklerini hiçbir yerde dillendirmeyeceklerine dair sıkı sıkı yemin ettirir.

Yeminini eden paşalar Fatih Camii'nin yanındaki türbeye gider, sandukayı kaldırıp mezarı kazmaya başlar.

Bir süre sonra karşılarına demir bir kapak çıkar. Kapağı kaldırınca bir merdivenle karşılaşırlar.

Merdivenlerin sonunda bir dehliz vardır. Fatih'in tabutu, olmasını düşündükleri yerde yoktur. Ellerinde lambalarla derinlere doğru ilerlerken dualar ederler.

Bu yol küçük bir salona çıkar. Salonun ortasında musalla taşına benzeyen bir mermer ve üzerinde bir tabut bulunmaktadır.

Yüzyıllardır orada duran tabutu açtıklarında ise içinde bir mumya bulurlar. Fatih'in yüzü, yaşadığı devirde resmedildiği gibidir.

Zamanında Venedikli ressam Gentile Bellini'nin yaptığı portreye birebir benzemektedir.

Paşalar, bir mucizeye tanık olmanın heyecanı ve korkusu içindedirler. Huşu içinde dua edip, tabutu kapatırlar.

Ve padişahın huzurundan ayrılırlar. Dehlizden çıkıp, sandukayı eski yerine koyarlar. Görevleri tamamlanan paşalar saraya gidip olup biteni Abdulhamid'e anlatırlar.

Fatih'in cenazesi kaybolmamış, sularda da boğulmamıştır.

Abulhamid, Paşalar'a yeminlerini hatırlatıp 'Gördüklerinizi unutunuz!'der.

Aradan seneler geçer ve paşalardan biri dayanamaz, bu olayı yakınlarına anlatır. Bu olay, 1940'larda çıkan bir tarih dergisinde de yayımlanır.

Kesin olmamakla birlikte Fatih Sultan Mehmed'in mezarı, kendi yaptırdığı Fatih Camii'nin mihrabının altında gömülüdür.

Gizemini koruyan çok sayıda olaya rağmen Sultan Mehmed ile ilgili dünyanın kabul ettiği gerçek, imkansız olarak görülen bir fetih ile çağ kapatıp çağ açacak bir iradeye sahip olmasıdır. İstanbul'un fetih yıl dönümü kutlu olsun...