Popüler diyetlerle böbreklerinizden olmayın!

Popüler diyetler 7'den 70'e hızla yayılırken bu diyetlerin organlara verdiği zarar göz ardı ediliyor. Örneğin böbrek hastaları için ketojenik diyet çok riskli ya da 10 yıl önce uygulanıp başarılı olmuş bir diyet şu an için vücudunuza uygun olmayabilir. Hatta tehlikeli olabilir. Peki, doğru diyet nasıl olmalı? Merve Kantarcı Çulha popüler diyetleri ve doğru diyetleri alanında uzman isimlere sordu. İşte tüm merak edilenler...

GUNES.COM/Merve Kantarcı Çulha

ABONE OL

Dünkü haberimizde yanlış diyetlerin ölüme götürebileceğinden ve diyetin nasıl yapılması gerektiğinden bahsetmiştik. Bugün de popüler diyetlerin organlara verdiği zararı anlattık.

Merve Kantarcı Çulha'ya açıklamalarda bulunan Beslenme ve Diyet Uzmanı Beyza Erdoğan, popüler diyetlerin herkese başka etkisi olabileceğine dikkat çekti.

BÖBREK HASTALIĞI OLAN KİŞİLER DİKKAT!

Erdoğan örneklerle durumu şöyle özetledi:

"Örneğin Böbrek hastalığı olan kişiler kişiler için ketojenik diyet çok risklidir, hastalığın ilerlemesini hızlandırabilir. Dukan diyetini deneyen ve şeker regülasyon bozukluğu yaşayan ya da Gut hastalığına yatkın olan kişiler uzun süre yapılan dukan diyetinin riskleri arasında bulunan düşük kan şekeri, yüksek kolesterol ve ürik asit değerlerini yükseltmesi gibi olumsuz etkilerle karşılaşarak kendi vücutlarını kötü bir sağlık durumuna çekebilirler."

DOĞRU DİYET NASIL OLMALI?

Doğru diyetin kişiye özel olması gerektiğine dikkat çeken Erdoğan, şunları söyledi:

"Diyet kişiye özel, her bir besin öğesini kişinin ihtiyaçlarına, yaşam şekline, beslenme düzenine, ev ekonomisine, alışkanlıklarına, mevcut sağlık durumu ve kan parametrelerine tüketip tüketmediği besinlere göre planlanmalıdır. Başlangıçta haftalık sonraki süreçlerde daha seyrek periyotlarla diyeti uygulayan kişiden alınan geri dönüşlere göre revize edilmelidir."

YANLIŞ DİYETİN SONU HÜSRAN

Uzman Diyetisyen Sevde Kahraman, kişiye özel planlanmayan diyetlerin uygulanınca kilo verdirdiğini belirterek durumun ciddiyetini şöyle açıklıyor:

"Şok diyet listeleri uygulanınca genellikle kilo verdiriyor. Ancak verilen bu kilo daha çok vücut suyu ve kas kaybından öteye gidemiyor. Sonrası daha fena... Uygulayanlar verdikleri kilodan daha fazla kilo alıyor. Bu durum bilimsel olarak 'Yo-yo etkisi' olarak tanımlanıyor."

DİYETLERDE EN ÇOK YAPILAN YANLIŞLAR

Uygulanan diyetlerle ilgili de çok yanlışlar olduğunu belirten Sevde Kahraman, diyetler konusunda hastalarında gördüğü yanlışları şöyle sıralıyor:

1. Öğün atlamak: Öğün atlamanın daha az enerji alımı sağlayarak kilo verdireceği düşüncesi yaygın. Ancak atlanan öğün sonrasındaki öğüne saldırmak, kendini kontrol edememek daha fazla enerji alımına yol açıyor. Az yemek de metabolizma hızını yavaşlattığı için kilo alımıyla sonuçlanabiliyor. Özellikle ev hanımları ana öğün yemiyor. Sürekli atıştırarak gününü geçirebiliyor. Genelde çok az besleyici besinleri tercih ediyor ve metabolizma hızlarını düşürüyorlar. Aslında az yedikleri için daha fazla kilo alıyorlar.

2. Eski diyet listelerini uygulamak: 10 yıl önce uygulanmış ve işe yaramış bir liste bugünkü siz için geçerli değildir, bugün işe yaramayabilir. Yaşınız, metabolizma hızınız, istekleriniz değişti. Beslenme programınızı bugüne göre güncellemek şart.

3. Uzun süreli yüksek protein içerikli diyet uygulamak: Uygulanan yüksek protein içerikli diyetler ne yazık ki kan bulgularını da olumsuz etkiliyor. Danışanlarımdan kan bulgusu istediğimde yüksek proteinle beslenenlerin kolesterol, trigliserit ve ürik asit düzeyleri normalin yukarısında seyredebiliyor. Oysaki sürdürülebilir ve yaşam tarzı haline gelebilecek olan doğru diyetler dengeli karbonhidrat, yağ ve protein içerir.

4. Sıvı beslenmek: Sıvı beslenme fizyolojik bir yol değil. Fizyolojik olsaydı çiğnemek için dişlerimiz, besinlerin mekanik sindirimi için midemiz kas yapıda ve safra kesemiz olmazdı...

5. Gereksiz besin takviyesi kullanmak: Bu durum da çok yaygın. Bilinçsizce kullanılan besin takviyeleri sağlığı olumlu değil olumsuz etkileyebilir. Örneğin fazlaca alınan Magnezyum takviyesi, demir eksikliği anemisi ya da kemik erimesine yol açabilir. Divalent iyonlar (demir, magnezyum, selenyum, kalsiyum...) bağırsakta emilim yarışına girer. Eğer ki magnezyum alımı fazlaysa; demir, kalsiyum, selenyum emilimi olumsuz etkilenir. Bu da demir eksikliği anemisi veya kemik erimesine yol açabilir.

UYDURMA DİYETLERİN SUÇU

Beslenme ve Diyet Uzmanı Asya Naz Al da uydurma diyetlerin sürdürülebilir olmadığına dikkat çekerek, şu şekilde konuştu:

"Kulaktan dolma diyetlerin yaygın olduğu bir gerçek. Ancak bu diyetlerin çoğu sürdürülebilir değil ve sağlıklı kilo kaybı yerine genellikle geçici ve potansiyel olarak verilen kiloların 2-3 katını geri almayla sonuçlanmaktadır. Yanlış diyetlerle kilo almak da metabolizmayı olumsuz etkileyebilir. Metabolizma, vücudunuzun enerjiyi işleme ve kullanma sürecidir. Yanlış diyetler, metabolizmanızı yavaşlatabilir ve kilo verme çabalarınızı daha da zorlaştırabilir. Bu tarz yanlış ve düşük kalorili diyetleri uzun süre yapmış ve faydadan çok zarar gören danışanlarımız elbette oluyor. Bu durumda öncelikle zarar gören metabolizmayı düzeltmeye odaklanıyoruz."

YANLIŞ DİYET VİTAMİNLERİ EKSİLTİYOR

Yanlış diyetlerin Demir, B12 gibi vitamini gibi önemli vitamin ve mineral eksikliğine yol açtığını belirten Uzman diyetisyen Gözdenur Çavuş Uka, yanlış diyetler hakkında şunları dile getirdi:

"Danışanlarımda da maalesef sıkça gördüğüm; kısa zamanda hızlı kilo vermek için kulaktan duyma, internetten görme diyet programları yapmak metabolizmanızı alt üst etmektedir. Aşırı kısıtlayıcı diyetler yapmak metabolizmanın çalışmasını durdurarak zayıflamayı zorlaştırır. Kilo verilmiş olsa da sonrasında hızlı bir şekilde daha fazlasını almaya sebep olmaktadır.

Vücudun sağlıklı çalışabilmesi için gerekli enerjiyi alması gerekmektedir. Sürekli düşük kalorili besinler tüketilirse organların zaman içinde çalışması yavaşlar ve hatta organ yetmezliğiyle karşı karşıya kalabilirsiniz. Bu tarz yanlış diyetler Demir, B12 gibi vitamin ve mineral eksikliğine de sebep olmaktadır. Unutmayın; doğru diyet parmak izi gibi kişiye özgü planlanmalıdır. "

Diyete değil ölüme yatırım!